FİRARİ HAYALLER


Duvarıma “Bir kaç gün yokum, firardayım ” yazsam ne güzel olur. Severim durumundan sıkılıp da firar edenleri.Hatta çok da özenirim. Bunların kaçışı suç işlemiş olmak değil, yeni suçlar için plan yapmak hiç değil, bedeni kaçırıp, düşünceleri sorguya çekmektir. Firari ne kendini anlatabilir ne de anlaşılabilir. Söylenmemiş sözler üzerine bir plandır. Sebebi tam olarak açıklanamaz, arkasından tahminler bırakır. Gittiği yerde huzur bulur mu? bilemem, pişman olur mu ? zannetmem. Bavulu hafif olur, aklındakiler ağır.

Ben de henüz o cesaret yok. Zaten gitsem benim firarım en fazla iki saat ötedeki yazlıkta son bulur. Öyle bilinmeyen bir yere, başka şehre, başka ülkelere firarı yapamam demiyorum ama yaparım da demek zor.Kontrollü bir insanım, belki de içki ye olmayan yakınlığım bundan 🙂 Ağzımdan bir şey kaçacak diye ödüm kopar. Narkozdan çıkarken bile ilk önce “Ne diyerek uyandım” diye sorarım.Çok gizlisi saklısı olan biri değilim aslında benimki kendini ifşa etmemek, her yönüm her halim bilinsin istemem.Kendim içmem ama tüm sevdiklerim rakı şişesinde balık sanki, aynı masada tek ayık olunca manzara üzücü oluyor. Ertesi günkü sarhoşluk mazeretindeki mahcupluk hoşuma gitmiyor.Tüm sevdiklerim hemde çok sevdiklerim bile bu haldeyken kendimden “ayıkken çekilmiyor muyum acep” diye şüphe ettiğimde oluyor.

Belkide tam olarak açılıp saçılamadığımdan firar etmek istiyorum.Diyelim ki mevsimsiz bir zamanda çekip gitsem yazlığa. Çatıda bir oda var, önü küçük balkonlu, sınırsız deniz manzaralı, kırmızı kiremitler,aralarından uzanan ağaçlar, gök mavi, deniz mavi, sessizlik baki. Camın önünde bir masa, üstünde kağıtlar, kalemler, arası ayraçlı bir kaç kitap, bir duvar kütüphane, içinde düzensiz sıralanmış görünen ama aslında kendi düzenine bürünen haliyle, bir yatak yarı toplanmış, yarı açık, yarı kapanmış, kupa da bazen çay bazen kahve, ısınmak için bir küçük elektrikli soba, akşam serini, sabah ayazı için kendi hafif enerjisi yüksek yün battaniye, yeme de içmede teferruat istemez, kuru şeyler, arada ocakta kaynayan tek bir tencere. Telefon, internet var ama kullanmasam olur havasında, belki yağmurda yağar şemsiye istemez de bir kısa yağmurluk olsa, evi sabahları ekmek ve gazete için, ikindide deniz havası alıp, etrafa yazınki halini anarak bakmak için terk edip sonra sığınağa geri dönme, çok soğuk olursa aşağı kattaki şömineyi de yakarım belki.Geceleri korkar mıyım emin değilim.

Bir kaç gün aramasam, aranmasam, öyleeeeeee ne hali varsa görsün gibi kalsam.Güzel hayal ama ben gibiler için ön hazırlık ister. Bir kere evdekileri kendi kendilerine bırakacak hale getirmek gerek, oda ve manzara gerçek ama ona da bir düzenleme şart, bir çalışma ve kaçıp saklanma odasına dönüşmesi için malzemenin birazı var ama destek gerek.Müdahale edecek büyük sayısı günden güne azalmakta o bir avantaj olabilir 🙂

Planlı programlı firarında hiç tadı olmaz. En iyisi gizli hazırlık yapmak, uygun zaman, uygun ortamı yakalayınca da kaçmak. Ölmeden evvel yapılması gerekenler listesine ek yapmalı, “Bir firar yaşamalı” diye dönünce üstünü çizerim 🙂

WordPress.com'da ücretsiz bir web sitesi ya da blog oluşturun.

Yukarı ↑